MeLankoLia Uzman Moderatör
Mesaj Sayısı : 3638 Rep Gücü : 16360 Rep puanı : 49 Kayıt tarihi : 23/07/08 Yaş : 27 Nerden : UzaY xD
Dikkat : Bitti.Game OveR
Güç Sistemi Başarı Puanı: (2095/10000) AktifLik: (2100/10000) GüçLüLük: (2090/10000)
| Konu: Eski Dost Nielsen Ptsi Tem. 20, 2009 2:06 pm | |
| Herkes onu bebek yüzlü, yakışıklı Viking diye tanıdı... 1993-1995 yılları arasında 2 sezon Fenerbahçe formasını başarıyla giyen Brian Steen Nielsen, şu an altyapısından yetiştiği Aarhus Kulübü’nün Sportif Direktörü. Fanatik Gazetesi'nden Mehmet Demircan'ın özel röportajı... Hâlâ futbolun içindesiniz, şu anki göreviniz ne? -Futboldan kopmam mümkün değil. Benim hayatım futbol. Şu an, futbola başladığım kulüpte, Aarhus’ta görev yapıyorum. Sportif direktör olarak çalışıyorum. Kulübün bütün planlamasında ve transfer konusunda yetkili benim. Gerçi Danimarka ligi şu an Avrupa’da ön planda değil fakat yine de elimden geleni yapıyorum. Türk Futbolu’nu nerede görüyorsunuz? -Türk futbolu son yıllarda inanılmaz bir ivme kazandı. Benim dönemimle şu anki kaliteyi tabii ki kıyaslamak olmaz fakat son yıllarda özellikle büyük kulüplerin Avrupa’daki başarısı ve Türk Milli Takımı’nın göstermiş olduğu performans, Türkiye’yi iyi bir futbol ülkesi olarak tanımlıyor. En çok neyi özlediniz? -Açık konuşmam gerekirse, en çok Fenerbahçe’deki müthiş baskıyı özledim. Benim forma giydiğim 2 sezonda takımda inanılmaz bir baskı vardı. Şampiyonluk baskısı bizi daha da konsantre hale getiyordu. Bunu yaşadım ve en çok bunu özlüyorum çünkü Danimarka’da bu hiç yok. Ülkede futbol biraz amatör olarak kabul ediliyor. Fenerbahçe’nin transfer politikasını değerlendirir misin? -Açıkçası fazla takip edemiyorum. Mehmet Topuz’un iyi bir oyuncu olduğunu duydum. Özer’i fazla tanımıyorum. Yalnız Borowski ile ilgilendikleri hatta anlaştıkları dedikoduları var. Bana göre Borowski, Fenerbahçe’nin aradığı oyuncu değil. Fenerbahçe savunmaya yönelik bir orta saha oyuncusu arıyor. Borowski daha çok ofansa yönelik bir yapıya sahip. Ayrıca Roberto Carlos transferi de bana göre yanlıştı. Fenerbahçe onun yerine Silvinho’yu alsa daha çok faydalanırdı bu oyuncudan... Poulsen transferi neden gerçekleşmedi? -Biliyorsunuz, bu transferin gerçekleşmesi için bizzat Poulsen’le defalarca görüştüm. Ancak kendisi Türkiye’ye gelmek istemediğini söyledi. Düğününde Fenerbahçeli bir yönetici bir hediye aldı sevgilisine. Bu konuda da yardımcı oldum ve Poulsen’le konuşup Türkiye’deki insanların böyle durumlarda hediye konusunda samimi olduklarını dile getirdim. Hediyeyi kabul etmelerini söyledim. Benim sayemde hediyeyi kabul ettiler fakat Poulsen’i bir türlü ikna edemedim. Gerçi bu iş yattı gibi fakat futbolda bazen reddedilmeyecek teklifler vardır.
Senin döneminde Türkiye’de en iyi oyuncular kimdi? -Tartışmasız Oğuz ile Aykut. Oğuz çok farklıydı. Ben hayatımda ayaklarına bu kadar hakim bir oyuncu tanımamıştım. Mükemmel bir orta saha şefiydi. Aykut ise tam bir golcüydü. Son vuruşları mükemmeldi. Fakat bu ikiliyi beğenmemdeki en büyük neden, karakter olarak da süper insanlardı. Zaten benim için sadece iyi futbolcu olmak yetmiyor. Onlarla çok iyi anlaşıyordum çünkü samimiydiler. Hem iyi insandılar hem de iyi futbolcu, artık biliyorsunuz futbolda bu 2 şeyi bulmak çok zor... Ali Şen’i unutamam.. Ali Şen inanılmaz bir başkandı. Herkesin büyük bir saygısı vardı. Çok disiplinliydi fakat o kadar da cana yakın. Bazı hareketleri vardı ki, bizleri son derece şaşırtıyordu. Mesela hiç unutmuyorum. Biz kamptaydık, Ali Şen, yönetimle birlikte kampı ziyarete gelmişti. Herkes ayağa kalktı fakat Pingel koltuğuna uzanmıştı ve yerinden kıpırdamadı. Şen, Pingel’e gitti ve şunları söyledi; “Bir daha benim ortamımda ayağa kalkacaksın, kalkmazsan, kendine yeni bir kulüp bulabilirsin.” Bir defasında da İviç, bir milli takım maçını izlemek üzere Avrupa’ya gitti. Şen ise İviç’e izin vermemiş, “Gidersen, geri dönme” demişti. İviç maçı izledi, İstanbul’a döndü ve Ali Şen kendisine şunları söyledi; “Ben size maç izlemeye gitmeyin demiştim ama siz beni ciddiye almadınız. Kovuldunuz...” Pingel bar açtı... Frank Pingel çok iyi bir futbolcuydu. Mükemmel bir golcüydü fakat futbola veda ettikten sonra bir türlü dikiş tutturamadı. Masörlüğe başlamıştı. Futbol takımlarında oyuncuların masörlüğünü yapıyordu. Ona yardımcı olmak için benim kulübe transfer ettim. Aarhus’ta masörlüğe başladı ancak sürekli kavga ediyordu futbolcularla. Mecburen görevine son verdik. İyi bir insan fakat herkesle geçinemiyor. Şu anda eski takım arkadaşı Töfting’le bir bar açtı. Bu iş tam ona göre... | |
|