Herşey Gülümse(t)mek İçin...:))
Forumumuzdan Daha iyi yararLanabiLmek İçin üye oLmaLısınız =)
Herşey GuLumse(t)mek İçin.. :)
Herşey Gülümse(t)mek İçin...:))
Forumumuzdan Daha iyi yararLanabiLmek İçin üye oLmaLısınız =)
Herşey GuLumse(t)mek İçin.. :)
Herşey Gülümse(t)mek İçin...:))
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Herşey Gülümse(t)mek İçin...:))

****
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
BLacK White
Uzman Moderatör
Uzman Moderatör
BLacK White


Mesaj Sayısı : 3730
Rep Gücü : 12491
Rep puanı : 27
Kayıt tarihi : 30/06/08
Yaş : 28
Nerden : SssSammSssSuN

Dikkat : Küçük OsmanCık .d

Güç Sistemi
Başarı Puanı:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left3150/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (3150/10000)
AktifLik:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left3200/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (3200/10000)
GüçLüLük:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left3175/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (3175/10000)

Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty
MesajKonu: Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü   Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Icon_minitimePtsi Mart 30, 2009 4:21 pm

Kimya, element ya da bileşik haldeki maddelerin yapısını, bileşimini ve özelliklerini, uğradıkları dönüşümleri, bu dönüşümler sırasında açığa çıkardıkları ya da soğurdukları enerjiyi inceleyen bilim dalı.

Kimya'nın Dalları
Kimya Bilimi sınırsız denecek sayıda çok bileşiğin incelenmesini kapsar ve bu konudaki bilgi ve etkinlikleri sistemli hale getirmek amacıyla birbiriyle ilgili bileşikleri, sistemleri, yöntemleri ve amaçları gruplayan birçok alt dala ayrılır.
Kimya'nın alt dalları;
Fizikokimya
Biyokimya
Analitik kimya
Organik kimya
Anorganik kimya

KİMYA TARİHİ

Orta Çağ

İslâm Dünyası'ndaki kimya çalışmaları, daha önce Hellenistik Çağ'da İskenderiye'de yapılmış olan simya çalışmalarından yoğun bir biçimde etkilenmiştir. Bu çalışmalar sırasında yavaş yavaş belirginleşmeye başlayan Yapısal Dönüşüm Kuramı'na göre, doğadaki bütün metaller, aslında bir kükürt-civa bileşimidir; ancak bunların iç ve dış niteliklerinde farklılıklar bulunduğu için, kükürt ve civa kullanmak suretiyle istenilen metali elde etmek mümkündür.

Bilindiği gibi, simyagerler, tarih boyunca, bu kurama dayanarak, kurşun ve bakır gibi nisbeten daha az kıymetli metalleri, altın ve gümüş gibi metallere dönüştürmek istemişlerdir. İslâm Dünyası'ndaki kimya çalışmaları da genellikle bu doğrultuda sürdürülmüştür.

Yine Müslüman simyagerlerin maksatlarından birisi de bu dönüşümü gerçekleştirecek el-İksir'i, yani mükemmel maddeyi bulmaktır. Mükemmele en yakın metal, altın olduğu için, genellikle bu çalışmalarda altının kullanıldığı görülmektedir. İksir, aynı zamanda sonsuz yaşamın kapısını aralayacak bir anahtar olarak da düşünülmüştür.

Simyagerler, Yeryüzü'ndeki metallerle Gökyüzü'ndeki gezegenler arasında da ilişki kurmuşlardır. Örneğin altın Güneş'le ve gümüş ise Ay'la eşleştirilmiş ve bu metalleri göstermek için Güneş ve Ay'a benzeyen simgeler kullanılmıştır. Bu simgeler, 18. yüzyıla kadar pek fazla değişmeden gelmiştir; günümüzdeki simgeler ise 18. yüzyıldan itibaren şekillenmeye başlamıştır.

Ortaçağ İslâm Dünyası'nda, simyayı benimseyenlerle benimsemeyenler arasında süregelen tartışmaların, kimyanın gelişimi üzerinde çok olumlu etkiler yaptığı görülmektedir. Çünkü bu tartışmalar sırasında, taraflar, görüşlerinin doğruluğunu kanıtlamak için, çok sayıda deney yapmış ve bu yolla deneysel bilginin artmasında önemli bir rol oynamışlardır.

Yeni Çağ

Bu dönemde kimya alanında maddenin yapısına ilişkin deneysel çalışmalar başlamış ve özellikle Boyle, Mayow ve Hook gibi bilim adamları sayesinde yeni bir atom kuramı geliştirilmiştir.

Yakın Çağ

Bu dönemde kimya, sanayinin belkemiği haline gelmiştir; ancak kimya çalışmaları sadece sanayide değil, tıp başta olmak üzere değişik bilim dallarında da önemli rol oynamıştır. Atom konusundaki çalışmalar, genetik ile ilgili çalışmaları ve canlıların temel maddesi konusunda yapılan araştırmaları büyük ölçüde etkilemiştir.

Bu dönemde çağdaş kimya, yanma olgusunu açıklayan Lavoisier tarafından kurulmuştur. Bu sayede Lavoisier, Filojiston Kuramı'nı yıkmış ve oksijeni bulmuştur.

Modern Kimyanın Doğuşu

15. yüzyıla dek kimya, eskiden beri bilinen kalıplarını bir türlü aşamamıştı. Bu kalıplaşma, efsanevi açıklamalarla ve ilkel reçetelerle örtülmeye çalışılıyordu. Kimya, halâ simya idi. 15. yüzyıldan itibaren simya, kıpırdamaya, kimya olmaya başladı.

Fosfor, bizmut, platin gibi yeni bulunan elementlerin gösterdikleri tipik özellikleri yeni açıklamalar istiyordu; öteyandan sürekli uzmanlaşan endüstri ve ticaret de kimya sanayinin yeni şeyler üretmesini bekliyordu. Güherçile, şap, yeşil vitriol (demir sülfat), vitriol yağı (sülfürik asit) soda gibi maddelerin üretiminin arıtırlması gerekiyordu. Bütün bunlar da eski kalıpları kırmayı ve bunu önleyen geçmişle hesaplaşmayı dayatıyordu.

Rönesans kimyacılarının tek ilgi alanı elbette madenler değildi. Georgius Agricola'nın 1556'da yayınlanan ve gelecek 200 yıl boyunca madencilik ve metalürji alanlarından çalışanların el kitabı olarak işlev gören on iki ciltlik dev eseri "De Re Metalllica" da maden ocaklarının yapımı, maden filizlerinin ocaklardan çıkarılması ve ocaklarda biriken suyun boşaltılması gibi konuların yanısıra metal işletmeciliğine ilişkin çok önemli bilgiler verilmektedir.

Onun izleyicilerinden Bernard Palissy (1510-1589), seramik üretimini; Glauber, cam, güherçile ve bazı boyaların üretimini geliştirdi. Bu sırada, yani 16. yüzyılda İran ve Çin, porselen (çini) ve çömlekçilikte Avrupa'dan öndeydi. Kumaş ve deri sanayiinde önemli olan şap, Avrupa için önemli bir üretim dalıydı.

Kimya alanındaki bir başka üretim alanı damıtmaydı. Damıtma, bir sıvı karışımının ısıtılması ve buharlaştırılarak bulunduğu karışımdan ayrılması ve yoğiunlaştırılarak yeniden elde edilmesidir. 15., 16. ve 17. yüzyıllarda Avrupasında kuvvetli alkollü içkiler içiliyordu. Onun için damıtma işlemi yaygın ve büyük bir üretim koluydu.

İçkiler, yalnızca aristokrasinin yemek alemleri için önem taşımıyordu; aynı zamanda cahil yerlilerin topraklarını ve vücutlarını da teslim almanın ikinci (birincisi baruttu) silahıydı.

Hava ya da daha genel olarak gazlar, 17. yüzyıl başına dek bir "ruh" ya da "kaos" olarak görülmüştü. Gaza "gaz" adını veren van Helmont (1577-1634) idi.

Helmont, Paracelsus'un izleyicilerindendi ve büyük bir deneyciydi. J. Bernal’a göre birinci sınıf bir dahiydi. Mevcut maddeler olarak sadece suyu ve havayı kabul ediyordu. O'nun görüşlerinin kaynağı eski İyonyalılardı. Ama o, felsefi bir varsayımdan çok deneysel souçlara dayanıyordu.

Su koyduğu bir kapta söğüt ağacı yetiştirdi ve yaşam için hava ve suyun alınmasının yeterli olacağını savundu. Kaosu gaz olarak o adlandırdı; kimyanın ileriki zaferlerinin yolunu aydınlattı. Ayaklanmalarla ve içsavaşlarla geçen bir dönemin ardından 17. yüzyılın ikinci yarısı bilimin gerçek doğuşuna tanıklık etti
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://happyworld.forumn.biz
BLacK White
Uzman Moderatör
Uzman Moderatör
BLacK White


Mesaj Sayısı : 3730
Rep Gücü : 12491
Rep puanı : 27
Kayıt tarihi : 30/06/08
Yaş : 28
Nerden : SssSammSssSuN

Dikkat : Küçük OsmanCık .d

Güç Sistemi
Başarı Puanı:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left3150/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (3150/10000)
AktifLik:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left3200/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (3200/10000)
GüçLüLük:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left3175/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (3175/10000)

Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty
MesajKonu: Geri: Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü   Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Icon_minitimePtsi Mart 30, 2009 4:22 pm

Analitik kimya
Analitik kimya, kimyasal ölçüm bilimidir. Maddelerin kimyasal bileşimini, yapılarını ve fonksiyonlarını inceleyen kimyanın alt – disiplinidir.

Bu bilim dalında kullanılan teknikler maddenin bilinmeyen bileşimlerini bulmak için her geçen gün geliştiriliyor. Eskiden çoğunlukla kimyasallar kullanılarak yapılan analizler, zamanla mikroçipler, lazerler gibi ileri teknoloji ürünlerinin de kullanılmasına imkan sağladı.

Adli kimyadan arkeolojiye ve uzay bilimine, pek çok dalda analitik kimya ihtiyaçlara karşılık veriyor.

Tıpta analitik kimya, doktorların hastalığı tanımasına, tedavinin doğru sürmesini haritalayan klinik laboratuar testlerinin temelidir.

Endüstride kimyasal bileşimi önem taşıyan ham maddeleri test eder. Çıkan ürünün kalitesini belgeler. Pek çok ev araç gereci, yakıt, boya, ilaç ve benzerleri satılmadan önce defalarca analitik kimyacılar tarafından geliştirilen prosedürlerle analiz edilir.

Çevreyi kirleten şüpheli içerikler analitik kimya teknikleriyle test edilir.

Yiyeceklerin besin değeri vitamin, mineral, protein, karbonhidrat gibi değerleri analitik kimya metotlarıyla bulunur.

Biyokimya
Biyokimya canlı organizmalarda bulunan kimyasalları, kimyasal reaksiyonları ve etkileşimleri inceler. Biyokimya ve organik kimya örneğin, tıbbi kimya ve nörokimyada olduğu gibi yakından ilişkilidir. Biyokimya moleküler biyoloji ve genetikle de yakından ilgilidir.

Anorganik Kimya
Anorganik (karbon, hidrojen dışı) bileşiklerin tepkimeleri ve özellikleri ile ilgilenen kimyanın alt-disiplinidir. Organik kimya ile anorganik kimya arasında mutlak ayrılık yoktur. Örneğin hemoglobinin yapısını inceleyen "Organometallik Kimya" gibi.

Fiziko Kimya
Fiziko kimya kimyasal sistemlerin ve oluşumların enerji ve dinamikleriyle ilgili değişimleri izleyen alt-disiplin adıdır. Kimyasal Termodinamik, Kimyasal Kinetik, Elektrokimya, İstatistik, Mekanik ve Spektroskopi alanlarını kapsar.

Teorik Kimya
Kimya biliminin teorik sebep sonuç (matematik, fizik) ilişkilerinin temellerini inceleyen alt bilim dalıdır. Örneğin Kuantum Mekaniğinin uygulama alanı olan Kuantum Kimyası gibi. Komputasyon Kimyası da son 50 yılda kimya problemlerinin çözümünü hızlandırmak için matematik ve bilgisayar programlarının kullanıldığı teorik kimya araçlarından biri olmuştur. Teorik kimya, moleküler fizikle ve yoğun madde fiziğiyle iç içedir.

Nükleer Kimya
Atom altı taneciklerin nasıl atomu oluşturduklarını inceleyen kimyanın alt-disiplinidir.

Diğer Alt Disiplinler

Astrokimya, Atmosfer Kimyası, Kimyasal Mühendislik, Kiminformatik, Elektrokimya, Çevre Kimyası, Akışkanlar Kimyası, Jeokimya, Yeşil Kimya, Kimya Tarihi, Madde Bilimi, Tıbbi Kimya, Moleküler Büyoloji, Moleküler Genetik, Nanoteknoloji, Organometallik Kimya, Petrokimya, Farmokoloji, Fotokimya, Fitokimya, Polimer Kimyası, Katı faz Kimyası, Sonokimya, Supramoleküler Kimya, Yüzey Alan Kimyası, Termokimya.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://happyworld.forumn.biz
BLacK White
Uzman Moderatör
Uzman Moderatör
BLacK White


Mesaj Sayısı : 3730
Rep Gücü : 12491
Rep puanı : 27
Kayıt tarihi : 30/06/08
Yaş : 28
Nerden : SssSammSssSuN

Dikkat : Küçük OsmanCık .d

Güç Sistemi
Başarı Puanı:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left3150/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (3150/10000)
AktifLik:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left3200/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (3200/10000)
GüçLüLük:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left3175/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (3175/10000)

Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty
MesajKonu: Geri: Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü   Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Icon_minitimePtsi Mart 30, 2009 4:22 pm

Kimya

Kimya, maddelerin yapısını, bileşimini, özelliklerini ve uğradıkları değişiklikleri ince­leyen bilim dalıdır. Kimya öğrenimi görenle­rin ya da kimyayla uğraşanların iki temel amaçları vardır. İlk amaçları, Dünya'daki ve evrendeki bütün maddelerin yapısını, özellik­lerini ve davranışlarını keşfetmektir. İkinci amaçları ise, doğada bulunan maddelerden, bilim adamlarının ilgilendikleri ya da genel olarak yararlanılabilecek yeni maddeler elde edebilmenin yollarını araştırmaktır.
Kimyacılar çalışmalarını deneyler yaparak yürütürler; bu deneylerden elde ettikleri sonuçlardan yararlanarak genel yasalar oluştu­rurlar, ayrıca kuram ve varsayımlarını (gözlemlerin geçici açıklamalarını) kanıtlamaya çalışırlar. Sirkeye kabartma tozu karıştırıldı­ğında köpürerek fokurdar ve karbon dioksit çıkartır; kimya, bu tepkimenin neden oluştu­ğunu açıklar. İnsanlar çok eskilerden başlaya­rak odunun yanıp küle dönüştüğünde nelerin olup bittiğini ya da demirin havada niçin paslandığını merak etmişlerdir. Baştan beri kimyacıların sorduğu soru hep şu olmuştur:

"Bir madde nasıl olup da tamamen farklı bir başka maddeye dönüşmektedir?"

Bugün kimyacılar doğada bulunmayan yeni maddeler elde etmek için sürekli deneyler yapıyorlar ve günlük kullanım için yeni mad­deler elde ediyorlar. Hepsi de günlük yaşamı­mızda önemli rol oynayan yapay (yani insan­larca üretilmiş) elyaflar, deterjanlar, plastik gereçler, kimyasal gübreler, tarım ilaçları, pek çok besin maddesi, ilaçlar, geliştirilmiş ve dayanıklılıkları artırılmış metaller, aydınlat­ma, ısıtma ve fotoğrafçılık gereçleri kimyacı­ların bu tür çalışmalar sonunda ortaya koy­dukları ürünlerin yalnızca birkaçıdır.


Maddeler Nasıl Değişir?
Maddelerin iki tür özellikleri ya da doğal nitelikleri vardır: Şekil, renk, yoğunluk ve dayanıklılık gibi fiziksel özellikler; ısıtıldıkla­rında, soğutulduklarında ya da bir başka maddeyle karıştırıldıklarında gösterecekleri davranışı belirleyen kimyasal özellikler. Bir maddenin uğrayabileceği değişiklikler de ya fiziksel ya da kimyasaldır. Örneğin su, soğu­tulduğunda buza, ısıtıldığında buhara dönü­şür. Her iki durumda da dönüşüm ya da değişim kolayca tersine çevrilebilir; bir başka deyişle, buz eritilebilir, buhar yoğunlaştırılabilir. Kimyacıların değişik fiziksel haller ya da durumlar dedikleri her üç biçim de, temelde, aynı maddedir. Bir maddenin bir halden bir başkasına ve yeniden ilk haline dönüşmesi biçimindeki değişim tipine fiziksel değişim denir. Ama eğer, sudan elektrik akımı geçiri­lirse iki gaz elde edilir: Hidrojen ve oksijen gazlan. Bu tip değişmede, farklı özellikleri olan, farklı maddeler ortaya çıkar. Bu tür değişim kimyasal bir değişimdir ve kolayca tersine çevrilemez.


Kimyanın Dalları
Bugün kimya o kadar geniş bir bilgi alanını kapsamaktadır ki, kolaylık sağlamak amacıy­la, farklı kimya dallarına özel adlar verilmiş­tir. Bu bölümde kimyanın ana dalları tanıtıl­maktadır.
Organik Kimya; bir zamanlar, hayvan ve bitkilerde bulunan bütün maddelerin, yalnızca bu canlılar tarafından yapılabileceği sanılır­dı. Bu nedenle, çoğu karbon içeren bu tür maddeleri konu alan kimya dalına organik kimya adı verilmişti. "Organik kimya" terimi bugün, temel olarak karbon bileşiklerini ince­leyen kimya dalı için kullanılmaktadır. Orga­nik kimya, Alman kimyacı Friedrich Wöhler'in 1828'de basit bir laboratuvar yöntemini kullanarak "organik" bir madde olan üreyi elde etmesiyle önem kazandı. Doğal olarak yalnızca hayvanların idrarında bulunduğu için tipik bir organik madde olan üre, böylece, herhangi bir canlının gövdesine gereksinim duyulmaksızın elde edilebilmişti. O zaman­dan bu yana, laboratuvarlarda ve sanayide yüz binlerce organik madde hazırlanmıştır. Bunların çoğunun bitkilerde ve hayvanlarda var olduğu bilinmektedir; ama pek çoğunun da, doğada var olup olmadığı saptanabilmiş değildir. Bugün bilinen bütün bileşiklerin yaklaşık yüzde 95'i organiktir. Organik kim­yanın petrokimya sanayisi gibi sanayilerde özel bir önemi vardır.
İnorganik kimya, karbon dışındaki bütün kimyasal elementlerin bileşikleriyle uğraşır. Hidrojen ve oksijen elementlerinden oluşan su, bir inorganik bileşik örneğidir.
Fiziksel kimya, kimyanın fizikle yakından bağıntılı olan dalıdır; örneğin, içinden elek­trik akımı geçirilen bir maddenin davranışının incelenmesi fiziksel kimyanın ilgi alanına gi­rer. İnorganik ya da organik kimyacılar, yeni bir C maddesinin oluşması için A maddesi ile B maddesinin birleşmesi gerektiğini bilebilir­ler, ama tepkime hızının ya da süresinin nasıl denetlenebileceğini bilmezler; bu gibi konu­larda da, fiziksel kimyacılar, ötekilere yar­dımcı olur ve gerekli araştırmaları yaparlar. Amonyak üretilebilmesi için azot ve hidrojen gazlarının birleştirilmesi gerekir. Alman fizik­sel kimyacı Fritz Haber, bu birleşmenin, her iki gazın 500°C'lik bir sıcaklığa kadar ısıtılma­sı ve aynı zamanda basınçlarının da atmosfer basıncının 200-1.000 katına çıkarılması duru­munda en hızlı ve verimli biçimde gerçekleşti­rilebileceğini göstermiştir.
Analitik kimya, maddelerin içeriğini, yani kimyasal bileşimlerini inceler. Analitik kim­yanın iki ana konusu vardır: Nicelik çözümle­me (kantitatif analizler) ve nitelik çözümleme
(kalitatif analizler). Birincisi, belli bir bileşi­ğin içindeki değişik elementlerin miktarlarını; ikincisi ise, bu elementlerin niteliğini belirle­meye yöneliktir.
Yapısal kimya, belli bir maddede atomla­rın yerleşim düzenini ve bu atomların arasın­daki bağları inceler.
Biyokimya, canlılardaki bileşiklerin ve bunların arasındaki kimyasal tepkimelerin incelenmesini içerir. Bazen, canlılar kimyası olarak da tanımlanır. Kimya, fizik ve biyoloji­nin türettiği kavramları kullanan bu kimya dalı tıp, tarım ve gıda sanayisi de içinde olmak üzere pek çok alanda uygulanmaktadır.
Eczacılık da, bir kimya dalıdır; aslında pek çok ülkede eczacılar kimyacı olarak bilinir. Eczacı ya da bu işlevi yerine getiren "farmasotik kimyacı", doktorların hastaları için yaz­dıkları reçetelere göre kimyasal madde karı­şımlarını hazırlar.
Sanayi kimyası, modern sanayinin gereksi­nim duyduğu kimyasal maddeleri büyük miktarlarda üretmekle uğraşır. Bu alanda çalışan kimyacıların ilgi alanları organik, inorganik ve fiziksel kimyayı kapsayabilir. Boyarmad-deler, sabun ve deterjanlar, insan eliyle yapıl­mış (yapay) dokumacılık maddeleri, plastik­ler, boyalar, patlayıcılar, kimyasal gübreler ve başka ürünlerin yapımında kullanılan asit­lerin, bazların, gazların ve başka kimyasal maddelerin doğal maddelerden elde edilmesi gerekir. Sanayi kimyacısının işi, kimyasal maddeleri büyük miktarlarda ve ucuza ürete­bilmek için güvenilir işlemler ve süreçler bulmaktır.
Kimyanın öteki önemli dalları şunlardır:

Yerkabuğunun kimyasal bileşimini ve uğradı­ğı kimyasal değişimi inceleyen jeokimya.
ato­mu ve atomun temel öğelerini, bunların başka maddeler üzerindeki etkilerini inceleyen ışı­nım kimyası.
Kauçuk, selüloz ya da nişasta gibi doğal maddelerin; plastiklerde, boyalar­da, tutkallarda kullanılan yapay maddelerin karmaşık yapılarını ve oluşum biçimlerini araştıran polimer kimyası.
Bu son alan özel­likle önem kazanmış durumdadır; çünkü, plastik sanayisi 20. yüzyılın ikinci yarısında hızla yaygınlaşmıştır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://happyworld.forumn.biz
FaLLén *
GraFiKer
GraFiKer
FaLLén *


Mesaj Sayısı : 3301
Rep Gücü : 5992
Rep puanı : 28
Kayıt tarihi : 02/07/08
Yaş : 29
Nerden : OrDn BurDn BirasDa ŞurDan xD

Dikkat : Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü 5189

Güç Sistemi
Başarı Puanı:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left2595/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (2595/10000)
AktifLik:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left2600/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (2600/10000)
GüçLüLük:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left2590/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (2590/10000)

Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty
MesajKonu: Geri: Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü   Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Icon_minitimePtsi Mart 30, 2009 6:07 pm

Emeğine SağLık Cnm! Sağol! =)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.angelogirl.blogcu.com
BLacK White
Uzman Moderatör
Uzman Moderatör
BLacK White


Mesaj Sayısı : 3730
Rep Gücü : 12491
Rep puanı : 27
Kayıt tarihi : 30/06/08
Yaş : 28
Nerden : SssSammSssSuN

Dikkat : Küçük OsmanCık .d

Güç Sistemi
Başarı Puanı:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left3150/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (3150/10000)
AktifLik:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left3200/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (3200/10000)
GüçLüLük:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left3175/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (3175/10000)

Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty
MesajKonu: Geri: Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü   Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Icon_minitimeÇarş. Nis. 01, 2009 1:36 pm

önmli deqil
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://happyworld.forumn.biz
DaRqhness quench
Süper Moderatör
Süper Moderatör
DaRqhness quench


Mesaj Sayısı : 560
Rep Gücü : 1493
Rep puanı : 0
Kayıt tarihi : 31/01/09
Yaş : 31
Nerden : isTanbuL

Dikkat : <marquee>DiqqaD BéN qéLDimm</marquee>

Güç Sistemi
Başarı Puanı:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left495/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (495/10000)
AktifLik:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left500/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (500/10000)
GüçLüLük:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left490/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (490/10000)

Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty
MesajKonu: Geri: Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü   Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Icon_minitimeÇarş. Nis. 01, 2009 8:47 pm

PayLaSım icin SaoLL DaDLuumm...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
BLacK White
Uzman Moderatör
Uzman Moderatör
BLacK White


Mesaj Sayısı : 3730
Rep Gücü : 12491
Rep puanı : 27
Kayıt tarihi : 30/06/08
Yaş : 28
Nerden : SssSammSssSuN

Dikkat : Küçük OsmanCık .d

Güç Sistemi
Başarı Puanı:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left3150/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (3150/10000)
AktifLik:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left3200/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (3200/10000)
GüçLüLük:
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Img_left3175/10000Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty_bar_bleue  (3175/10000)

Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Empty
MesajKonu: Geri: Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü   Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü Icon_minitimeÇarş. Nis. 01, 2009 10:10 pm

Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü 587738 önemli değiL:)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://happyworld.forumn.biz
 
Fen BiLimLeRi>Kimya>Kimya SözLüqü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Fen BilimLeRi>Fizik>

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Herşey Gülümse(t)mek İçin...:)) :: » ● » Düşün BaKaLım x) « ● « :: BunLarı BiLiyor musunuz ?-
Buraya geçin: