dilim sustukça kalpteki sancı
bozuyor sicilini aşkın biteviye
porsümüş gün sarısı ikindilerde
sökülüyor içimin resmi çerçevesinden
seslerin ırmağı boğuyor cemrelerimi
ayaz vurmuş kış güneşinde
çalsın ölüme yazdığın marşı korodan
cehennemin cahıraş çığlıkları
hangi cennetin ırmağında boğulmuş
kaç irem baharlarından kovulmuş
şimdi ne diye salar ışığını
soldurduğum ay
ne cüret doğar yaşama
söz dinlemez güneş
bahtıma hep yenilgi mi saçar aşk
her yengisinde
gayri meşru mu duygunun doğurduğu her anı
suskuya militanmı dili tutulmuş sözlerim
söyle neyinim
nerde başlar
nereye varırım
aşk hicretimin haramilerce talana uğradığı
küfür yemiş çöl karabasanlarımda
sanrılarımda kovulur muyum düş çılgını gözlerden
dudaklardımdan çivilenmiş sözlerle
söker miyim çarmıhını geceden siyahın
paklar mıyım bembayaz hüznün köpükleriyle
kanat kanat yolar mıyım göğü maviden
içime açılmış aşk devrimlerinin pankartları
isyanın eşiğine siperler mi kazayım
söyle sevgilim dildeki çözülmez/imi
hangi firari azade kelimeyle yazayım