Herşey Gülümse(t)mek İçin...:)) **** |
|
| komik hikayeLer x) | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
NefereT Uzman Moderatör
Mesaj Sayısı : 3218 Rep Gücü : 6986 Rep puanı : 7 Kayıt tarihi : 04/02/09 Yaş : 29 Nerden : Kayıp Bir KraLLıkk :)
Dikkat : Hiç Sewdinmi beni... onu Sevmediqin kadar!
Güç Sistemi Başarı Puanı: (2875/10000) AktifLik: (2900/10000) GüçLüLük: (2870/10000)
| Konu: komik hikayeLer x) Cuma Şub. 13, 2009 11:07 pm | |
| Kapıcının canı burnundaydı. Daha sabah sabah yöneticiden aidatları niye toplamadın diye fırçayı yemişti. Söylene söylene bodrum kattaki dairesine iniyordu. Evine yaklaştıkça da sesini yükseltiyordu. “Godumun yöneticisi. Yönetici olmuş da döyüs adam olamamış” Derken önüne çöp kovası denk geldi, kapıcı o sinirle çöp kovasına bir tekme salladı, çöpler bir tarafa, kova bir tarafa gitti. Evinin kapısına gelince kapıya yumruğu bastı. Karısı kapıyı açınca “sofra hazır mı?” diye gürledi. Karısı “la havle” deyip dişini sıktı. Kapıcı “Pez….in oğlu, sen de adam mısın be! Beni var ya bir günlüğüne yönetici yapacaklar böyle mi olurdu bu apartman! Mum ederdim hepsini be mum!” diyerek sofraya oturdu. Karısı çayını doldurdu kapıcı “Ne biçim çay lan bu, su gibi?” dedi. Karısı “Ee yeter be! Sen de bi gün demli dersin bi gün açık anlamadım ki!” diye karşılık verdi. Kapıcı zaten hırsını alacak yer arıyordu. “Bi de cevap mı veriyon gız!”, deyip kalktı ayağa, başladı kadını dövmeye. Kadın adamın elinden kurtulup ağlaya ağlaya başka odaya gitti. Kadını elinden kaçıran kapıcı daha hırsını alamamıştı, koltuğa oturup bir sigara yaktı. “Döyüsün oğlu.. Hergele bi de tahsilli olacak. Ulan ben senin gibi yöneticinin var ya.. Ah ah beni bi günlüğüne yönetici yapacaklar ki, o zaman görecekler bina nasıl yönetilir.” ****** Yönetici, kapıcıya bağırıp çağırdıktan sonra içeri girdi. Karısı: “Ahmetciğim kendini bu kadar yorma, uğraşılmaz böyleleriyle. Dedim sana bu apartmanın derdi bitmez diye.” Yönetici: __Hayatım daha bir aidatı bile toplayamıyor. Karısı: __Canım boş ver, olduğu kadar olur. Sen geç otur ben masayı hazırlayayım, dedi ve mutfağa gitti. Yönetici pencerenin kenarına oturarak dışarıyı seyretmeye başladı. Gözüne ilk çarpan yoldaki çukurluk oldu. Kendi kendisine konuşmaya başladı “Hadi bizim kapıcı neyse, ya bu muhtara ne demeli? Şu mahallenin haline bak! Seçim zamanı her şeyi vaat et, seçilince hepsini unut. Karaktersiz herif, beni bir günlüğüne muhtar yapacaklar ki buraları Paris’e çeviririm Paris’e. Ah ah.. Beni çok değil bir günlüğüne muhtar yapacaklar ki, buraları güllük gülistanlık ederim. Ben bildim bileli aynı koltukta, ölmedi de moruk.” ****** Muhtar ve karısı o gün şehrin öbür ucundaki oğullarının evinde yatmışlardı. Muhtarın oğlu ve gelini, sabah hemen hemen aynı zamanda kalktılar. Gelin, __Ben kahvaltıyı hazırlayıp babamları kaldırayım sen de tıraş ola koy” dedi. Muhtarın oğlu __“Aman aman sevgilim, ben hemen çıkayım, tıraşı iş yerinde olurum. Şimdi babamları kaldırırsan bizi eve götür derler. Şimdi uğraşamam. __Olur mu? __Olur olur. Sen, dükkâna mal gelecekmiş erken gitti, sizi de rahatsız etmek istemedi de. Gelin, kahvaltıyı hazırlayıp, çocuklarını ve kayın pederiyle, kaynanasını kaldırdı. Hep beraber kahvaltı yaptılar. Gelin, kocasının dediklerini kayın pederiyle kayın validesine söyledi. “Çok üzüldü sizinle beraber kahvaltı yapamıyorum diye, ama baba iş işte. Mal gelecekmiş mecbur gitti.” Muhtar anlayışlı adamdı. __Tamam kızım dedi. Bu seferlik de böyle olsun uzak bir yerde miyiz, ne zaman olsa beraber yer içeriz. Oğlan işine baksın. Biz şurdan otobüse biner gideriz, dedi. Kahvaltıdan sonra muhtar ve karısı evden çıkıp durağa yürümeye başladılar. Muhtarın ayakları ağrıyordu, daha üç beş adım atar atmaz söylenmeye başladı “Of ya hiç yaşlıları düşünen yok. Ne bu kardeşim biz bu ülkenin vatandaşı değil miyiz, bizim yaşamaya hakkımız yok mu durak dediğin bu kadar uzağa yapılır mı, ne biçim belediye başkanı bu? Bunca senelik muhtarım bunun gibi beceriksizini görmedim. Ama asıl suç bizim milletimizde canım” Muhtar sinirlenince karısı evhamlandı. __Aman Nuri Bey tansiyonun çıkacak. İstersen şurda biraz soluklanalım. Nasılsa evde yapılacak bir işimiz yok. __Olur mu Hayriye Hanım? Muhtarlığı kim açacak? Ha ne diyordum, tabi canım asıl suç bizim milletimizde, hiç düşünmeden atarlar oyu. Olur mu, bu adamdan belediye başkanı olur mu? Beni belediye başkanı yapacaklar ki o zaman görecekler nasıl olur bu iş. Tabi ya, her adım başına bir durak, beş dakikaya bir otobüs koymazsam bana da Muhtar Nuri demesinler. Var ya bir başkan yapacaklar başka bir şey istemem. ****** Belediye başkanının telefonu çaldı. Vali acil toplantıya çağırıyordu. O da hemen telefona sarılıp şoförü çağırdı Allah’tan şoförün evi yakındı. Daha başkan evinden çıkmadan kapıya geldi. Başkan bir taraftan merdivenlerden iniyor bir taraftan da kravatını bağlamaya çalışıyordu. Makam arabasının kapısını sinirden kırarcasına çarptı, şoförün yüreği hop etti. Başkan sinirliydi. “Ulan bu saatte toplantı mı olur?” dedi. Şoför: __Olmaz efendim, dedi. __Olmaz ya. Valiysen valiliğini bil değil mi canım? __Evet efendim __Valiysen adam gibi işini yapacaksın, __Haklısınız __Ha, toplantı mı? Yap kardeşim, yap, sana toplantı yapma diyen var mı? __Yok efendim. __Ama adam gibi bir saatte yap. Hem neymiş, acil gel. Ne bu kardeşim, iş kaçıyor mu? __Evet efendim __Sen ne konuşup duruyorsun! Arabanı sür cevap verme bana. Çabuk ol çabuk zaten geç kaldık. __Sürüyorum efendim __Cevap verme ….. __Valiymiş, hah güleyim bari. Sen adam mısın ulan, haysiyetsiz! Ulan züppe var ya. Şu hale bak, ne hale getirdi güzelim şehri. Elimizi kolumuzu bağlıyor. Kardeşim olur mu böyle? Toplantıda da bir şey söyleyecek olsa, hayvan pazarı projesi ne alemde, yeni çöp deposu bilmem nolmuşmuş.. Hay senin çöpüne de çöplüğüne de.. Beni bi günlük vali yapacaklar ki, önce bütün personeli doğruca doğuya sürerdim. Hele o Fuat’la, Salih hayvanlarını Cumhuriyet meydanında darağacına. Yapmazlar ki, nerde işe yaramaz, takoz var bizim başımıza vali. Ne ala memleket be! Ulan beni yapacaklar ki. ****** O sırada vali, hükümet konağında toplantı odasındaydı. Toplantıya çağırdığı hiç kimse gelmemişti daha. Vali odanın içinde duvardan duvara volta atıyordu, her seferinde adımları hızlanıyor ve sertleşiyordu. Son defa pencereden dışarı baktı. Kendi makam aracından başka araba görünmüyordu. Toplantı odasından çıkıp merdivenlere doğru yöneldi. Valinin çıktığını gören odacı, valinin yanına koştu. Vali “Bunların hepsini kazıyacaksın arkadaş. Bu ne ciddiyetsizlik yahu! Geldiklerinde beni çağır, ben makamdayım.” Vali odasına girip koltuğuna oturdu. Sağa sola bakındı. Vakit geçirecek bir şey bulamadı. Telefonu çıkarıp eski bir arkadaşını aradı. Telefon uzun uzun çaldı, nihayet her haliyle uykudan yeni kaltığı belli bir ses cevap verdi. Valinin arkadaşı devamlı esniyordu. Genelde konuşan valiydi. Arkadaşı valiyi tasdikledikçe vali daha da hararetleniyordu. “Arkadaşım bu insanlarla uğraşılmaz, adamları toplantıya çağırıyorum, şu saat oldu daha gelen yok. Ne yapayım sen söyle? __Haklısın kardeşim __Yok arkadaşım yok, bu şartlar altında bu millet ilerlemez ki, biz gece demeyip gündüz demeyip çalışalım, didinelim, bir belediye başkanına bile sözümüz geçmesin. Yetki vermezler, ödenek vermezler sonra, sonra da iş isterler. __Öyle kardeşim ne yapacaksın.. __İş istiyorsan adamın arkasında da duracaksın. Şimdi bana bir soruşturma açılsa mesela kim durur arkamda. Hangi milletvekili savunur beni __Savunmazlar. __Savunmazlar ya. Hatta kuyunu kazarlar. Eski vekiller yok ki. Eskiden nasılmış, vekiller, milletin vekiliymiş, bakanlar da öyle bakıp durmuyormuş. Milletvekili dediğin valinin, kaymakamın vekiliymiş. Şimdikiler milletvekili mi be! Ha ha beni bir günlüğüne vekil yapacaklar da sonra seyredecekler ülke nasıl gelişiyor. Anında sokarım Avrupa Birliğine. __Kardeşim okulda da en çalışkan sendin __Yapmazlar ki işte, nerde gereksiz, boş adam var, onları milletvekili seçerler. Beni yapacaklar da yapmazlar ki. Seçseler, personelimin arkasında kale gibi dururum. Al valim sana yetki al sana ödenek derim. Sonra da çatır çatır hesabımı da sorarım, sana bunca yetki verdim bunca para verdim hani ne yaptın diye? ****** Milletvekili sabah erkenden odasına geçti. Seçim bölgesinden partinin ileri gelenlerine randevu vermişti. Gelip orman arazisinin kendilerine tahsis edilmesini istediler. Fabrika yapıp memleketlerine hizmet etmek istiyorlardı. Milletvekili gece geç yatmıştı. Göz kapakları ikiye bir düşüyordu. Fazla konuşmadı, konuşamadı. “Hemşerilerim sizlere canım feda, dedi. Bu iş bundan sonra benim işimdir. Kendi işimmiş gibi uğraşırım. Şu bakan yok mu şu bakan. Öteki partiden şerefsiz. Bizden gelen hiçbir işi yapmaz. Adamı tutmuş bakan yapmışlar. Ne anlasın o yarma bakanlıktan! Yalnız var ya beni bir günlüğüne bakan yapsalar, saatine varmadan fabrikanın temelini atarsınız. Ormanmış, bakan bilmez ki bizim şehrin durumunu. Arkadaş milletin karnı aç, millete çam ağaçlarının kozalaklarını mı yedireceksin? Düşünmeye bile gerek yok, kes ormanı şöyle kocaman bir fabrika dik, bütün memleket faydalansın. Değil mi ya? __Ne güzel konuştunuz vekilim.. __Siz gidebilirsiniz. Biz elimizden geleni yaparız. __Sağolun efendim. Teşekkür ederiz. ****** Bakan öğlene doğru kalkmıştı. Kahvaltı masasına oturdu. Her sabah en az üç gazeteye göz atardı. TV’den ziyade gazete haberini severdi. Gazeteler başbakanın bir baraj ihalesindeki yolsuzluk iddialarını yazmıştı. Aynı sayfada da bakanın yıllardır bitmeyen bir projesi haber yapılmıştı. Bakan kendisi hakkındaki haberi görünce kızdı. Yanında haberi yapan gazeteci varmış gibi konuşmaya başladı. “Yazması kolay, dedi. Yazarsınız tabi ne olacak! Oradan öyle görünüyor tabi. Bakan projeyi bitiremedi. Kolaysa gel sen bitir. Başbakan başbakan değil ki, bak bak “Varan 1: Barajın Suları Başbakana Akıyor. Başbakan paraları kendi cebine indiriyor.” İşte bak, görüyor musun, koskoca baraj ihalesinden çuvalla para kaldırdı. Akıllı adam, kendisi yapmadı tabi. Daha bunlar ne ki. Daha neler yaptı neler.. Bize gelince yok. Bir de eleştirmişsin. Proje bitmiyorsa var bir sebebi. Ben mi bitirtmiyorum. Ama başbakan alçak. Ne yapalım. Ben olsam yolsukluk molsuzluk yapmam. Hak kiminse ihale ona. Hak etmiyorsa, çekil bakalım şu ihaleden A şirketi. İhale B şirketinin. Ama yapmazlar işte. Yaparlar mı? Beni bir günlüğüne başbakan yapacaklardı ki proje mi koyarım bitmedik, tamamlanmadık. Aynı gün ne kadar proje varsa hepsini şak diye tamamlardım.” ****** Başbakanın konukları vardı. Ülkenin en tanınmış işadamları gelmişti. Başbakanın bir kanun çıkarmasını istiyorlardı. Başbakan ise “Beyler bildiğiniz gibi değil. Kanun dediğiniz bizimle bitmiyor ki, hadi teklifi sundun meclise, buna muhalefet ne der, muhalefet. Adamlar ne yapsak tepemizde. Kıpırdatmıyorlar ki. Haydi, onu da geçtim. Cumhurbaşkanı biz ne yollasak tam tersini yapar, aynen veto eder. Veto etmesi de bir şey değil bütün Türkiye’ye reklâm eder bizi. Akşama bakmışsın bütün TV’ler bizden ve sizden bahsediyor. Her şey o adamda bitiyor. Aksi adam bir defa. Laf anlatılmaz. Ben cumhurbaşkanı olacaktım ki o zaman nasıl kanun koyulur görecektiniz. Ah bir günlüğüne bile yeter, şöyle aklımda on kanun var bunları bir yürürlüğü koysam Türkiye on sene ileri gider. Bir on kanun daha bir on sene daha ileriye. “ __Haklısınız beyefendi ****** Cumhurbaşkanı bir yabancı ülke devlet başkanını ağırlıyordu. Görev süresi boyunca 6__7 defa görüştüklerinden artık samimi olmuşlar, birbirlerinden kameraların karşısında bile sevgili dostum diye bahsediyorlardı. Devlet başkanı, cumhurbaşkanına “Sevgili dostum AB raporlarına göre sizin ülkede işsizlik oranı epey artış göstermiş” deyince cumhurbaşkanı “Sevgili dostum dedi bunlar halledilmeyecek şeyler değil. İşsizlik sorunu dediğin nedir ki, bizim asıl sorunumuz siyasi. Bak ben 4 yıldır görevdeyim. 2 yılı sayma. Bunun 2 senesi acemiliğimize denk geldi. 2 yıl gece gündüz hiç uyumadan çalışsan ne yapabilirsin. İşte benim kala kala 1 yılım kalmış, bu bir yılın 6 ayını veda ziyaretleri say, geriye ne kaldı? __6 ay __Bizim ülkede sağlam bunun 3 ayı da tatildir. Ne kaldı? __3 ay. Bunun da 1,5 ayı da şöyle böyle gider. __Kaldı 1,5 ay __15 gün de ben yesem. Kaldı? __Bir ay __Ha işte. Bir ay, belki daha da az. Ben bu bir ayda bekleyen kanunları mı onaylayayım, geziye mi çıkayım, işsizliği mi çözeyim yoksa evimle barkımla mı uğraşayım? Sevgili dostum bizim en büyük sorunumuz siyasi. İşte ben gidiyorum. Ama var ya beni bir defa daha seçseler var ya. O zaman sorun mu kalır problem mi kalır? O zaman gör sen bizim ülkeyi. Ama yok, biz de insanın kıymetini bilen yok. En büyük sorun siyasi. Bir defa daha seçiverecekler ki o zaman gör sen o zaman. | |
| | | NefereT Uzman Moderatör
Mesaj Sayısı : 3218 Rep Gücü : 6986 Rep puanı : 7 Kayıt tarihi : 04/02/09 Yaş : 29 Nerden : Kayıp Bir KraLLıkk :)
Dikkat : Hiç Sewdinmi beni... onu Sevmediqin kadar!
Güç Sistemi Başarı Puanı: (2875/10000) AktifLik: (2900/10000) GüçLüLük: (2870/10000)
| Konu: Geri: komik hikayeLer x) Cuma Şub. 13, 2009 11:08 pm | |
| Hesaplama Hatası
Dünyanin en komik kazasi: Bir duvarci ustasinin santiyede yazdigi mektup: Sayin santiye sefim; Is kazasi tutanagina planlama hatasi diye yazmistim. Bunu yeterli görmeyerek ayrintili anlatmami istemissiniz. Su anda hastanede yatmama neden olan olaylar aynen asagida anlattigim gibi olmustur:
Bildiginiz gibi ben bir duvar ustasiyim. Insaatin altinci katindaki isimi bitirdigim zaman biraz tugla artmisti. Yaklasik 250 kg kadar oldugunu tahmin ettigim bu tuglalari asagiya indirmek gerekiyordu.
Asagiya indim, bir varil buldum, ona saglam bir ip bagladim ve ardindan altinci kata çiktim. Ipi bir çikriktan geçirip ucunu asagiya saldim. Tekrar asagiya indim ve ipi çekerek varili altinci kata çikardim. Ipin ucunu saglam bir yere baglayip tekrar yukari çiktim. Bütün tuglalari varile doldurdum. Asagi indim, bagladigim ipin ucunu çözdüm. Ipi çözmemle birlikte birden kendimi havalarda buldum. Nasil bulmayayim? Ben yaklasik 70 kiloyum. 250 kilogram varil süratle asagiya düserken beni yukari çekti.
Heyecan ve saskinliktan ipi birakmayi akil edemedim. Ben yukari çikarken yolun yarisinda, asagi inmekte olan tugla dolu varille çarpistik. Sag iki kaburgamin bu sirada kirildigini saniyorum. Tam yukari çikinca, iki parmagim iple beraber çikriga sikisti; Parmaklarim da bu sirada kirildi. Bu esnada yere çarpan varilin dibi çikti ve tuglalar etrafa saçildi.
Varil hafifleyince, bu sefer ben asagi inmeye varil ise yukari çikmaya basladi ve yolun yarisinda yine varille çarpistik!.. Sol bacagimin kaval kemigi de bu sirada kirildi.
Yere inince can havli ile ipi birakmayi akil ettim. Bu sefer de basimi yukari kaldirdigimda bos varilin süratle üzerime geldigini gördüm!...
Kafatasimin da böyle çatladigini saniyorum. gözümü hastanede açtim...
.: Hamile Kadin :.
Küçük bir çocuk, hamile bir kadinin karnina dokunarak: - Ne var sizin karninizda teyze, Kadin: - Çocugum var evladim, diye cevap verir. - Sizin çocugunuz mu? - Evet - Onu seviyor musunuz? - Evet - Çok mu seviyorsunuz? - Evet evladim. - Öyleyse neden yediniz?
.: imammmmmmmmm :.
Köyün birinde imam bir köylünün kizina asik olmus.Bakmis böyle olmayacak annesine babasina söyleyip kizi istetmis.Ama ne yazik ki kizi vermemisler. Bunun üzerine imam çok üzülmüs.Bu halde camiye gitmis ve ezan okumadan önce 'TÜM SEVIPTE KAVUSAMAYANLARA GELSIN' demis....
.: Çorap :.
Ayaklari çok fena kokardi. Bir gün bir arkadasina, birlikte tiyatroya gitmelerini teklif etti. - Hay hay, dedi arkadasi. Ama eve git, ayaklarini yika ve temiz bir çorap giy. Söz mü? - Söz... Tiyatroya gittiler. Yerlerine oturdular. Aradan bes on dakika geçmeden etrafindakiler mendillerini burunlarina götürmeye basladi. - Hani söz vermistin, dedi arkadasi. - Vallahi degistirdim, dedi ve ekledi: Inanmazsan diye kirlileri de cebime koydum. Iste burada!...
.: abdest :.
BIRGÜN HOCA HERZAMANKI GIBI NAMAZINI KILMAK IÇIN ABDEST ALMAYA HAZIRLANIR.ABDESTINIDE KÖYÜN MEYDANINDAKI ÇESMEDEN ALMAKTADIR. HOCAYI ABDEST ALIRKEN IZLEYEN KÖYLÜLER BAKARLAR KI HOCA DEFALARCA ÜST ÜSTE ABDEST ALMAKTADIR.SASIRIRLAR VE SEBEBINI MERAK EDERLER VE HOCAYI IZLERLER.DAHA SONRA HOCA NAMAZINI KILMAK IÇIN CAMIYE GIDER.HOCA NAMAZ KILARKEN GÖRÜRLERKI NAMAZ ESNASINDA IKIDE BIR GÜLÜP DURUYOR BUNUN ÜZERINE AHALIDEN BIRI DAYANAMAYIP -HOCAM,NAMAZDA GÜLÜYORSUNUZ ABDESTINIZ BOZULDU NAMAZDA GITTI DER HOCANIN CEVABI ISE, -YAHU ÖNEMLI DEGIL YEDEKTE BIR KAÇ ABDESTIM DAHA VAR DER | |
| | | NefereT Uzman Moderatör
Mesaj Sayısı : 3218 Rep Gücü : 6986 Rep puanı : 7 Kayıt tarihi : 04/02/09 Yaş : 29 Nerden : Kayıp Bir KraLLıkk :)
Dikkat : Hiç Sewdinmi beni... onu Sevmediqin kadar!
Güç Sistemi Başarı Puanı: (2875/10000) AktifLik: (2900/10000) GüçLüLük: (2870/10000)
| Konu: Geri: komik hikayeLer x) Cuma Şub. 13, 2009 11:10 pm | |
| Bir çenesi vardı, aynı tencere kapağı. Bir açardı, herkes kaçardı. Ne yapsın elinde değildi. Her şeyi kafasına takardı. Maçtan önceki basın toplantısında ne söylemişlerdi? “Dört çekeriz, beş çekeriz. Bu sene de lideriz” Maçlara gitti, kaçırılan gollere kızdı. “Ah ben çalıştıracağım bu takımı, o zaman göreceksiniz” dedi. Kimse aldırmadı. “Zaten beni kimse anlamadı” dedi, kendi kendine. Anlaşılmadığı için geceleri uykusu kaçtı. Kaf dağının ardındaki sevgilisini düşünürdü hep. Düşündükçe, acıklı şarkılar dinlerdi. Dinlemese uyuyamazdı. Uyuduğunda, düşlerine sevgilisi gelirdi. O’nu atının gerisine atar ve Kaf Dağı’nı aşardı. Sabah olunca neşesi kaçardı. Zor uyandığından, miskin miskin esnemekten kendini alamazdı. Yüzünü yıkarken, ağzına, burnuna su kaçırır, yine de kendine gelemezse, pencereyi açıp karşı balkona doğru gerinirdi. Günlerden bir gün, karşı balkonda oturan adam karısının, “Ya modayı izlerim, ya da tencere ağızlı adama giderim” demesinin nedenini anladı. Kıskanç koca yüzünden, mahalleyi terk etti. Daha doğrusu kaçtı. Kaçtığı için anası ağlamadı. Kaçarken, bir piyango bileti almıştı. İşte bu bilet ile büyük ikramiyeyi kaçırdı. Öyle üzüldü ki... Çalışmak zorundaydı. Bir dostunun yardımı ile girdiği işten çıkması uzun sürmedi. Çünkü otobüsü kaçırıyor, işine geç kalıyordu. Bu nedenle, işten atıldı. “İş güç sahibi bir adam” desinler, sonra da bir kız bulup evlendirsinler diye sabahları erkenden dışarıya çıkmaya ve parklarda, bahçelerde gezmeye başladı. Bu arada, çalıların altında sevişen gençleri dürtüklüyor, onları terbiyeye davet ediyordu. Bu yüzden, günlerden bir gün, ünlü Beyoğlu sapığına benzetilerek az daha linç ediliyordu da zor kurtuldu.. Tek çareyi seyyar satıcılık yapmakta buldu. Telefonu olmayan bir telefon kulübesine el koyup, kapısına “ Ne alırsan bir milyon” yazdı. Böylece vergiden kaçtı. Ancak, icradan kaçamadı. Alacaklılar kapıdaydı. Hemen, gümrükten mal kaçıran birine gitti. Gümrükten mal kaçıran adam, “Yok be kardeşim, kim demişse yalan demiş” dedi. Artık rahatı kaçmıştı. Çaresizdi. “Ne ulan bu? Şimdiye kadar görmedik, duymadık. Yakarım ulan seni!” dedi ve adamı ihbar etti. Nasıl olduysa oldu. Türk ceza kanununun bilmem kaçıncı maddesine göre cezaevine girdi. Şaşırıp kalmıştı. Artık, kaçmayı düşünmekten başka işi yoktu. O kadar çok düşündü ki, kaçmaya karar verdiğinde cezası dolmuştu. “Artık, yaş kemale erdi” dedi ve evlenmeye karar verdi. Kimse kız vermediği için gazetedeki “Hayat Arkadaşı” köşesine yazdı. Uygun görülen eş, çok zengin bir kadındı. Şans, ilk kez yüzüne gülmüştü. “Bir düğün yapayım, nasıl bir adam olduğumu cümle alem görsün” dedi. Günler süren hazırlıktan sonra, kırk gün kırk gece sürecek olan düğünün ilk gecesinde, elektrikler kesilip de dansöz Vicdan’a saldırılınca, kız tarafı konuyu gurur meselesi yaptı ve nikahtan caydı. Böylece, nasıl bir adam olduğunu kimse anlayamadı. Başını ellerinin arasına alıp düşündü. “Ne olacak benim halim? Memleketin de bir sürü sorunları var. Askıya almışlar. O kadar büyük bir askıyı nereden bulmuşlar? Ben de sorunlarımı askıya alacağım bundan sonra…” dedi. Elleri cebinde avare avare gezdi. Sabah, akşam peynir ekmek ile idare etti, masraftan kaçtı. Hiç çıkarmadığı kırmızı gömleği, pembeye kaçtı. Cepleri delikti. Ellerini soktukça, delikler büyüdü. Sosyete semtlerinde, balkonlardaki kadınların bacaklarına baktı. Kadınlar hiç rahatsız olmadılar. Hatta bir tanesi, “Ay, çorabım kaçtı” diyerek, bacağını daha da açtı. Utancından kıpkırmızı oldu. Zaten ne zaman bir kadın ile konuşsa kızarırdı. Bıyığını, eliyle kapatarak kaçtı. Çocukluğunda, annesi ile birlikte hamama gittikleri günü anımsamıştı. Hamamda kadınlar, “Ayol bunun bıyıkları çıkmış. Bari babasını getirseydin..” diyerek gülmüşlerdi. Kaçarken, “Kaçılın! Kaçılın! ” sesleriyle ne olduğunu anlayamadan kendini kaldırıma attı. İyi ki kaçmıştı. Çünkü sollamayı zevk edinmiş bir otomobil yolun ortasından giden bir adamı ezmişti. Hemen yerde yatan adamın yanına gitti. “Kör müsün be adam?” diye bağırdı. Adam da, “ Körüm tabii be dangalak! Yoksa niye kaçmayayım ?” diye cevap verdi ve öldü. Balkonlardaki kadınlar gülüştüler. Üzüldü... Adam ölmeseydi, herkes O’nun kurtardığını zannedecek, “Helal olsun adama” diyecekti. Belki de, gazetelerde boy boy fotoğrafları çıkacak ve hatta yılın adamı seçilecekti. Yine de gazetelerde fotoğrafları çıktı. Ne var ki, “Yılın en vicdansız adamı” ilan edilmişti. Balkonlardaki kadınlar, “Biz her şeyi gördük. Yaralıyı hastaneye götürmedi” diyorlardı. Şaştı kaldı. Gazetedeki haberlerden sonra da dışarı çıkamaz oldu. Onu tanıyanlar, yüzüne tükürüyordu. “Böyle gelmiş ama böyle gitmez” diyerek, intihar etmeye karar verdi. Havalar sıcak olduğu için, kendisini Boğaz Köprüsünden atmayı yeğledi. “Bu sıcakta kendimi yakacak kadar enayi değilim” dedi. Ancak, Boğaz Köprüsüne gittiğinde, intihar etmek amacıyla kendisinden önce gelmiş olan kişiler ile karşılaştı. “Bu gün olmaz kardeşim. Biz aylar öncesinden gün aldık, sıraya koyduk. Medyayı meşgul etmesen iyi olur” diyerek O’na engel oldular. Zorunlu olarak, intiharcıları dinledi ve evine döndü. Bu kez, gündüz uyuyup geceleri çıkmaya başladı. Vitrinlerin ve renk renk neonların gösterişine kapılıp, düşlere dalıyordu. Neonlardaki harflerin bazıları aşağı, bazıları yukarı kaymış umurunda değildi. O, en çok vitrinlere sığmış evlere baktı. Kendisi gibi avarelere şaka yaptı. Ama şakası soğuk kaçtı. Biri, bir gün gözünün üstüne bir yumruk çaktı, “Sen ne biçim adamsın?” dedi. Hiç aklına gelmemişti. Aynada kendine bakıp bakıp, “Sahi ben ne biçim adamım ?” diye sordu ama bir türlü çıkartamadı... | |
| | | NefereT Uzman Moderatör
Mesaj Sayısı : 3218 Rep Gücü : 6986 Rep puanı : 7 Kayıt tarihi : 04/02/09 Yaş : 29 Nerden : Kayıp Bir KraLLıkk :)
Dikkat : Hiç Sewdinmi beni... onu Sevmediqin kadar!
Güç Sistemi Başarı Puanı: (2875/10000) AktifLik: (2900/10000) GüçLüLük: (2870/10000)
| Konu: Geri: komik hikayeLer x) Cuma Şub. 13, 2009 11:11 pm | |
| chokkkkkkkkkkkkkkkk komikKKK............ Nebraska’da yaşlı bir adam yaşardı.patates ekini için bahçeyi kazdırması gerekiyordu , lakin bu çok zor bir işti.tek oğlu olan david ona yardım edebilirdi fakat oda hapisteydi.yaşlı adam oğluna bir mektup yazdı ve müşkülatını izah etti. Sevgili david , patates bahçemi kazdıramıyacağımdam kendimi çok kötü hissediyorum.bahçeyi kazmak için oldukça yaşlanmış sayılırım.burada olsan üyün derdim bitecekti.biliyorum ki senbenim içib hallederdin.sevgiler baban. Birkaç gün sonra oğlundan bir mektup aldı. Babacığım , babacığım allah aşkına bahçeyi kazma , ben oraya cesetleri gömüştüm.sevgiler devaid… Ertesi gün sabaha karşı 4 te fbı ve yerel çıkageldi ve tüm sahayı kazdı lakin bir cesede rastlamadılar.yaşlı adamdan özür dileyerek gittiler.aynı gün yaşlı adam oğlundan bir mektup daha aldı. Babacığım , şimdi patatesleri ekebilirsin.bu şartlarda yapabileceğimin en iyisini yaptım . Sevgiler david… hehehehehe | |
| | | tatLı_qıZ EmeKçi
Mesaj Sayısı : 3086 Rep Gücü : 7418 Rep puanı : 9 Kayıt tarihi : 16/02/09 Yaş : 29 Nerden : q0nia..
Dikkat : tatLı_qıZz büTün FoRumu çq séwiouMm...
Güç Sistemi Başarı Puanı: (2450/10000) AktifLik: (2500/10000) GüçLüLük: (2455/10000)
| Konu: Geri: komik hikayeLer x) Ptsi Şub. 16, 2009 9:34 pm | |
| ZüpeR ama en son yaZdıqın daHa bi hayikayunn:D:D:D :k | |
| | | eLLa ÖzeL Üye
Mesaj Sayısı : 1878 Rep Gücü : 69 Rep puanı : 15 Kayıt tarihi : 31/07/08 Yaş : 27 Nerden : ...UzaYıN DErinLiKleRinDen...
Dikkat : =)
Güç Sistemi Başarı Puanı: (825/10000) AktifLik: (900/10000) GüçLüLük: (800/10000)
| | | | NefereT Uzman Moderatör
Mesaj Sayısı : 3218 Rep Gücü : 6986 Rep puanı : 7 Kayıt tarihi : 04/02/09 Yaş : 29 Nerden : Kayıp Bir KraLLıkk :)
Dikkat : Hiç Sewdinmi beni... onu Sevmediqin kadar!
Güç Sistemi Başarı Puanı: (2875/10000) AktifLik: (2900/10000) GüçLüLük: (2870/10000)
| | | | | komik hikayeLer x) | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|